PATLICAN

Patlıcan, bilimsel adıyla Solanum melongena, Solanaceae familyasına ait olup, ılık iklimlerde tek yıllık, tropik iklimlerde ise küçük bir ağaç şeklinde büyüyen çok yıllık bir kültür bitkisidir. Patlıcanın ilk yetiştiriciliği M.Ö. 5. yüzyılda Hindistan'da gerçekleştirilmiştir.

 

Patlıcan içeriğindeki vitamin ve mineraller sayesinde kemik oluşumunu destekleyerek, anemi semptomlarını azaltabilmektedir. Ayrıca patlıcan, diyabeti yönetmede, sindirim sistemini düzenlemede de etkilidir. Dünyada birçok patlıcan çeşidi bulunur ve farklı şekillerde yemeği tüketilir.

 

Patlıcan kanserle mücadele eden antioksidanlar içerir. Kemik sağlığını olumlu yönde etkiler ve Osteoporoz'u önler. Sindirim sistemini olumlu yönde etkiler. Kan basıncını düşürür.

 

Kanser riskini azaltır, kan şekerini düzenler ve zayıflamaya yardımcı olur. Ayrıca, beyin fonksiyonları için çok faydalıdır. Patlıcanın sapları kaynatılıp içildiğinde hemoroid sorununu giderebilir. Patlıcanın çiğ ve aşırı miktarda tüketimi, zehirlenmeye yol açabilir.

 

İçinde lif ve vücudumuza yararlı olabilecek maddeler var. Yapılan çalışmalarda patlıcanın tansiyon üzerine olumlu etkileri olabileceğine dair sonuçlar ümit verici, sevindiricidir.

 

Kasların gelişimine ve istemsiz kas kasılmalarına da iyi geldiği tespit edilmiş. Patlıcan lifli bir sebzedir. Bu lifler sayesinde hazımsızlığa iyi geldiğini bağırsakları da iyi çalıştırdığını belirtiyor uzmanlar. Sağlığımıza yararlı olan bu sebzeyi zayıflamak isteyenler için diyetisyenler listesine alıyor.

 

 Patlıcanın aşırı miktarda ve çiğ tüketilmesi, zehirlenmelere yol açabilir. Ayrıca mide bulantısı ve sindirim sorunlarına sebep olabilir. İçeriğinde bulunan oksalat nedeniyle, böbrek sorunu olan kişilerin, patlıcanı sınırlı miktarda tüketmesi önerilir.

 

Patlıcanın aşırı tüketimi sonucu zararları ve yan etkileri şöyledir: Ağızda yara veya afta neden olabilir. İçinde oksalat bulunduğu için safra kesesi sorunları olan hastaların hastalığını tetikler veya böbrek taşı oluşturabilir. Ciltte kaşıntı ve baş ağrısı gibi sorunlar yaratabilir.

 

Patlıcan özellikle kabuklu tüketilirse, sindirim sistemine ciddi lif sağlar. Bu liflerin büyük bir kısmı zaten vücut tarafından doğrudan işlenmez ama bağırsaklarda mayalanmaya tabi tutulur. Dolayısıyla özellikle kronik kabızlık için iyi bir seçenektir.

 

Patlıcan sebzesi, başta kemik erimesini önleyen bir etkiye sahiptir. Bunun haricinde patlıcan aynı zamanda kansızlığı gidermektedir. Bu sebeple kansızlık problemi yaşayan kişilerin patlıcan tüketmesi önerilmektedir. Ayrıca kilo vermeye destek olmaktadır.

 

Patlıcanın en önemli özelliği sinirleri yatıştırmasıdır. İdrar söktürücü görevi gördüğü için vücuttan su atılmasına ve kilo vermeye yardımcı olur.

 

Patlıcan; düşük potasyum içeriğiyle, böbrek ve kalp rahatsızlığı olan bireylerin tüketebileceği bir besindir. Kabuğundaki nasuninin maddesi, antioksidan ve antianjiyojenik etkisi ile kanserdeki damarlanmayı engeller.

 

Patlıcanın içerisinde yer alan lif miktarı aynı zamanda kalp hastalıklarında da azalma ile ilişkilendirilmiştir, çünkü ateroskleroz , kalp krizi ve felç ile sonuçlanan arterleri ve damarları tıkayabilen kötü LDL kolesterolünü ortadan kaldırır .

 

Patlıcanın 1 gramında 100 nanogram nikotin vardır. Patlıcan, tütünden sonra en çok nikotin içeren besindir. Ancak patlıcandaki nikotin miktarı bile pasif sigara içiciliğinden çok daha zararsızdır.

 

Patlıcan kanserle mücadele eden antioksidanlar içerir. Kemik sağlığını olumlu yönde etkiler ve Osteoporoz'u önler. Sindirim sistemini olumlu yönde etkiler. Kan basıncını düşürür.