PROPOLİS YAĞI

Bitkilerin büyük bir bölümü, yapraklarını, çiçeklerini ve meyvelerini, antimikrobik çürümeye karşı ürettikleri, su geçirmez ve ısı yalıtımı özellikleri olan reçinemsi maddelerle korurlar. Bal arıları bu reçinemsi maddeleri ağaçların gövdelerindeki çatlaklardan, tomurcuklardan ve yapraklardan toplarlar. Arıların çiğneyip, ağız sindirim enzimlerini ekleyerek ve kısmen de sindirerek, balmumu ile karıştırdıkları yapışkan madde, kovanda çeşitli amaçlar için kullanılır. Diğer bir deyişle propolis bal arılarının; canlı bitkilerden topladığı, balmumu ile karıştırdığı ve larva gözlerine yumurta bırakılmadan önce cilalamada ve kovan içi açıklıkların kapatılmasında kullandıkları yapışkan, koyu renkli bir maddedir. Propolis, rengi sarıdan koyu kahverengiye bazende yeşile çalar. Propolisin rengi toplandığı bölgeleye ve mevsime göre farklılık göstermektedir. Örneğin ılıman iklime sahip ülkelere ait örnekler aşağı yukarı belirgin bir kahverengine sahipken, tropik iklime sahip ülkelerde ve Avustralya’da propolisin rengi siyahtır. Finlandiya propolisi turuncu, Küba propolisi ise koyu menekşe renktedir. Propolisin botanik kökeninin değişiklik göstermesine bağlı olarak renginde farklılıkların gözlenmesi doğaldır. Propolisin kimyasal içeriği çok karmaşıktır ve toplandığı bölgenin florasına bağlı olarak çeşitlilik göstermektedir. Farklı ekosistemlerde yetişen bitkilerin türlerine ve yoğunluğuna bağlı olarak, bu bölgelerden elde edilen propolisin kimyasal içeriği çeşitlilik göstermektedir. Propolisin içeriği yerel floraya ek olarak çiçeklenme, iklim koşulları, tomurcuktaki reçine miktarı, toplanma zamanı, balmumu, polen ve arı tarafından salgılanan madde içeriğine bağlı olarak da farklılaşır.

  • Antibakteriyel, antifungal, antiviral, antiinflammatuar, antiülser, lokal anestezik, karaciğer koruyucu, antitümör, immünostimülatör özellikler gibi çok sayıda biyolojik aktiviteye sahiptir
  • Hücresel zehirlenmelere karşı korur.
  • İçeriğinde kafeik asit fenil esteri (CAPE) bulunan propolis hücre büyümesinin durmasına ve ölmesine neden olabilmektedir. Propolis bileşenleri kanserli dokuda yüksek bir hücresel zehir etkisi gösterirken, sağlıklı dokuda etki göstermemiştir.
  • Göğüs, deri, böbrek ve kolon kanserinden koruduğunu göstermiştir.
  • Karaciğeri temizler ve korur.
  • Çok güçlü bir antioksidandır.
  • Virüslere karşı etkilidir. Özellikle Adenovirüsler, Influenza ve AIDS’in nedeni olan HIV virüsüne karşı korur ve virüsleri yok eder.
  • Propolisin, yaraların iyileşmesindeki olumlu etkisi ile anti-bakteriyel özelliği arasında korelasyon vardır. Propolisin çeşitli tipteki bakteriler ve mantarlar üzerinde bakteri ve mantarın bölünmesini durdurucu etkileri olduğu gösterilmiştir.
  • Saç dökülmesini azaltır.
  • Saça ışıltı katar.
  • Sağlıklı uzamasını sağlar.
  • Ciltte kollajen üretimini artırır , bu sayede cilt onarımı ve cilt yenilenmesini sağlar.
  • Cildin nem dengesini koruyarak cildin sıkılaşması ve elastikiyet kazanmasını sağlar.
  • Ciltte oluşan sarkmalar ve kırışıklıkları yok eder.
  • Cildin pH dengesini sağlayarak ultraviyole ışınların cildi yaşlandırıcı etkisinin de önüne geçer.