ŞEMS-İ TEBRİZİ DEN ÖZLÜ SÖZLER

Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın.

Kapımıza değil;Kalbimize vuran buyursun.

Her şeyin bir hesabı var.Üzdüğün kadar üzülürsün.

Hak yolunda ilerlemek yürek işidir,akıl işi değildir.

Sevmeyene karınca yük,sevene filler karınca.Dağı bile taşır insan aşık olup inanınca. 

Arza hacet yok, halim sana ayandır. Dile gerek yok, sessizliğim sana beyandır. Söze lüzum yok, susuşum sana kelamdır. Kelama ihtiyaç yok, aşk sana figandır.

Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir.

Sevmeye layık olmayana hatırlayarak değerli etme. Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma sevgi yürekli olana yakışır.

Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.

Âlimken arif oldun peki âşık olmaya namzet misin?

Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

Ya  kor yürekli olmalı insan, ya da kor barındıracak yürekli.

Yaşarken anlayamadıkları değerleri, öldükten sonra anlamanın kimseye faydası yok. Sevdiğinizi dirileştirmenin yolu, hayatın tazeliğinde itiraf ve ifade etmektir.

Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım. Oysa bendeymişin bilememişim. Oyalanmışım. Kalakalmışım.

İlim 3 şeydir.Zikreden dil,şükreden kalp,sabreden beden.

Anladım ki: İnsanlar; Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar… Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar.

Sanmayasın ki; aşk akıl işidir. Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder. Kimini de dikeniyle irşad eder.

Şeriat der ki: Seninki senin, benimki benim. Tarikat der ki: Seninki senin, benimki de senin. Marifet der ki: Ne benimki var ne seninki. Hakikat der ki: Ne sen varsın, ne ben.

Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil… Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol; Silenlerden değil

Sen nasıl bir pınarsın Mevlana’m, içtikçe daha çok susadığım.

Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin

Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.

Sen ol da; ister yar’ ol, ister ‘yara'; lütfun da başım üstüne, kahrın da.

Kalp ruha der ki: Ben severim, aşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir: Sen yeter ki sev.

Sende o var bu var , falan dedi var , falan anlattı var , peki sende senden ne var Mevlana?

Mum gibi erimiyorsa insan, yanıyorum dememeli. Yanmaktan korkuyorsa kişi, aşk kapısından girmemeli.

Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Gamzelen di  gönül yine devası ah’tır. Gönlü mahzun olanın dostu Allah’tır.